ADINI SEN KOY
Türkiye 24 Haziran 2018 seçimleri
sonrasında demokratik bir çoğunluğun takdiri ile yeni bir yönetim
sürecini kabul etmiştir. Yeni yönetim süreci ile siyasi
otoritenin ve kamu bürokrasinin bahane üretme ve hata yapma lüksü
kalmamıştır. Biz kamu çalışanları her siyasi dönemde en fazla fedakarlık
gösteren kesimler olduk. Bizlere reva görülen ücretler, birilerinin çerez
parası bile olmazken bizler karnımızı doyurabildiğimiz her güne, kredi kartı
borcunu ödeyebildiğimiz her aya şükrettik. Birileri kariyer basamaklarını
asansörlerle çıkarken bizler sürünerek geldiğimiz kariyer duraklarında mülakat
çukurlarına düştük. Tercih edileninin, tercih edilmeyene göre üstünlüğü
açıklanamayacak hak ihlalleriyle karşılaştık. Diğer taraftan basta
milletvekilleri olmak üzere kamuda şube müdürü üstü bürokrasi ile öğretim
görevlileri, doktorlar, Sağlık il ve ilçe müdürleri, hakim- savcılar, polisler
ve imamlar vb. Kadroların özlük ve mali haklarında iyileştirmelere gidilirken
başta şefler olmak üzere, memur, hizmetli gibi alt gelir seviyesindeki kamu
çalışanları ihmal edildi hiyerarşik ücretler arasında ciddi uçurumlar
oluştu. Liyakatli Eğitim ve Bilim Çalışanları
Sendikası olarak Kamuda ücret adaletinin öncelikle Hiyerarşik ücret
adaletinin sağlanmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz. Bugün kimilerine göre
3600 ek gösterge bizlere göre kısmı zam olarak adlandırabileceğimiz düzenleme
ücretler arası gelir markasını daha da aralamaktan öteye gitmeyecektir. Kime
göre ? Neye göre 3600 ek gösterge? Sorusunu kendimize sorduğumuzda yanıt
bulmakta zorlanmaktayız. Şayet yönetim kademesinde olanlara yönelik bir
düzenleme ise imamlar, öğretmenler, polisler bu yönetim kriterinin neresinde
bulunmaktadır? Daire başkanı, fakülte sekreteri şube müdürü yönetim
kademelerinden sayılmış, şefler buna dahil edilmemiş ise 1 Nolu
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile bakanlıkların kuruluş ve teşkilat
yapılanmasına ilişkin düzenleme de il ve ilçe hiyerarşik yapılanmasında yer
alan ve hiyerarşik yönetim kademesinde kabul edilen şefler neden göz ardı edilmiştir?
Yok öğrenim durumlarına göre yapılmış bir düzenleme ise düzenlemeden
yararlanamayan yüksek lisans mezunu bir memur ile düzenelemeden yararlanacak
lise mezunu bir imam veya polis arasındaki öğrenim farkının açıklamasını nasıl
yapacağız? yine işk riskine göre ve yoğunluğuna göre bir düzenleme olacak ise
imam ile şef, memur, hizmetli arasındaki iş yükü ve iş riski nasıl mukayese
edilebilecektir? Adını koymakta zorlandığımız bu düzenleme kamu çalışanlarını
arasında huzursuzluk yaratmaktan öte geçmeyecektir. Henüz taslak halinde olan
bu düzenleme adalet, hakkaniyet ölçütlerine göre tüm kesimlerin görüş ve
önerileri alınmadan çıkartılmamalıdır. Liyakat- Sen olarak Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızdan beklentimiz Bu düzenlemenin adının hakkaniyet
ve adalet olarak değiştirilmesinden yönedir.
Emir
KAZAK
LİYAKAT-SEN
Genel
Başkanı
Bu sayfa 677 kez ziyaret edilmiştir.