THE END!!!
THE
END
Western filmlerinde beyaz
adamla özgürlük savaşçısı Geronimo´nun mücadelesini izlemeyen yok denecek kadar
azdır. Her sahnesini heyecanla izlediğimiz filmde beyaz adam; her zaman
özgürlük vaadiyle kandırdığı Kızılderililerin var olan haklarını da alarak kendine
tutsak eder, Kızılderililerin kendi arazilerinde yetiştirdiği ürünleri bile
elinden alarak sadece ölmeyecek kadar erzak vermek suretiyle yaşamlarını devam
ettirmelerine müsaade ederdi. Her saniyesi aksiyon ve heyecan yaratan filmin
sonuna geldiğimizi ekrana düşen THE END yazısıyla anlardık.
Sendikanın beyaz adamı bu
filmde de Geronimo ve kabilesini aldatmıştır. Al Takke ver külah politikasıyla
gücünü ve etkisini seçkin mensuplarına
Makamlar, mevkiler
ayarlamanın bedelini ödemiştir. Çalışanların hiçbir sorununa çare üretmediği
gibi lojman tazminatları, şeflere ödenen ek ders ücretleri, yardımcı
hizmetlilere ödenen giyecek yardımına varıncaya kadar birçok kalemde kanunla
kazanılmış hak ve kazanımları ya ortadan kaldırmış yada günün şartlarına göre
enflasyon canavarına teslim etmiştir. Kamu çalışanlarının beklentisi neydi?
Yardımcı hizmetler
meselesinin çözüme kavuşturulması, Şeflerin özel hizmet tazminatı, 4/b lilerin
kadroya geçirilmesi, 3600 ek göstergenin adaletli bir şekilde tüm çalışanlara
uygulanması, vergi dilimlerinde ki adaletsizlik ve enflasyon canavarına teslim
edilmeyecek makul bir zam. Peki, beyaz adam ne yaptı! Gözü ve midesi doymayan
büyük senarist, senaryoyu dayanışma aidatı üzerine ve masada sadece yetkili
sendika olarak kendinin bulunması üzerine kurdu, diğer sendikaları acaba
dedirtmek suretiyle sessizliğe ve tepkisizliğe mahkûm etmiştir. Neden mi? yetkili olmayan sendika üyelerinin dayanışma aidatı
adı altında yetkili sendikaya aidat ödemesi demek diğer sendikaların sahneden
tamamen silinmesi demektir.
Peki, beyaz adam 5. Dönem
toplu satış döneminde ne kazandı? Buçuklu zam eleştirilerine maruz kalmamak
için masanın dışında gerekli mutabakatı sağladı. Eylemsizlik eleştirilerine
karşı cuma günü öğleden sonra mesainin bitimine 1,5 saat kala sadece Ankara da
bir avuç ekibiyle iş bırakma ve cüzdan bırakma "eylemi" yaptı.
Dayatılan düşük teklifleri imzalamak yerine neden hakem heyetine götürmüyor
eleştirilerine hakem heyetine götürerek bu eleştiriyi de ortadan kaldırdı. Basın
önüne çıkarak süreci ve gayretlerini anlatarak ekibinin günlerce uykusuz
kaldığını anlatarak uyku ihtiyaçlarını belirtti Sürekli kamu çalışanlarını
uyutmak zorunda kalan bir anlayışın kendisinin ´de uykusuz kalabileceğini hiç
düşünmemiştik. Bu filmde belki önceden hazırlanmış "bu teklife açığız, bu
teklife kapalıyız" pankartları yoktu ama benim için yine senaryosu önceden
kurgulanmış bir film gerçekliğini ortadan kaldırmamıştır
Ey Kızılderili arkadaşım
sizlere bu hayat standartlarına mahkûm eden beyaz adamların ne kadar maaş aldığını,
aidatlarınızın nereye harcandığını, sizler 5 TL bile çocuğunuza cep harçlığı
veremezken bu beyefendilerin çocuklarına harcadığı paraları kendi
çocuklarınızla mukayese ettiniz mi? Dava savsatasıyla sizlerin gücünü ve
emeğini sömüren ve mutlu azınlıklar yaratan, bu sömürü zihniyetine daha ne
kadar göz yumacaksınız? Dava belli bir çoğunluğun saadeti ve mutluluğu için
güdülüyor ise bu bir dava değil tamamen sömürü düzenidir? Dava görmek
istiyorsanız Hz. Muhammed (s.a.v) hayatına bakın, Hz. Yusuf´un hayatına bakın.
Bu beyaz adam belki hayat
var olduğu sürece hep karşımıza çıkacak, Hz Yusuf (a.s.) hayatındaki Ank Maho
belki ömrümüz boyunca var olmaya devam edecektir. Ama Yusuf´un yolundan
gidenler de hak ve özgürlük arayışı içerisinde olan Geronimo´lar da bu dünya
döndüğü sürece hep var olacaktır.
THE END
Emir KAZAK
LİYAKAT-SEN Genel Başkanı
Bu sayfa 651 kez ziyaret edilmiştir.