Menu

Emeklinin enflasyon yüzyılı

2024 yılı itibariyle sayıları 16 Milyona yaklaşan emeklilerin yüzde 45’inin ‘en düşük emekli aylığı’ düzeyinde maaş almaktadır. Her geçen yıl Emekli aylıklarının milli gelirden aldığı pay azalmaktadır.
 
Rasyonel olmayan ekonomi politikaları nedeniyle ortaya çıkan yüksek enflasyonun gelir dağılımında yarattığı tahribat, sosyal giderlerde de kendini göstermekte. Kovid 19 salgını öncesi 2019 yılında milli gelirin yüzde 17.1'i düzeyinde olan sosyal harcamalar, 2022'de milli gelirin yüzde 13.3'üne geriledi. 
Emekli aylıklarının milli hasıladan aldığı payda son üç yıldır kritik bir düşüş kaydediliyor. 2021 yılında milli gelirin yüzde 7,0’si oranında olan emekli aylıklarının payı,  2022 yılında 5,8’e düşmüş, 2023 yılında milli gelirin yüzde 6.4’ü oranına düşmüştür. 2024 yılında ise yüzde 4.5’e düşeceğini Bütçe Kanundaki rakamlar ortaya koymaktadır.
 
Emekli aylığı ile asgari ücret karşılaştırması yaptığımızda 2003 yılında net aylık asgari ücret 226 Türk Lirası iken en düşük (4A) emekli aylığı ise 332 Türk Lirasıydı. En düşük emekli maaşının asgari ücretin yaklaşık bir buçuk (1,47) katıydı.
 
Yukarıdaki ilk üç paragrafla temel olarak özetlediğim emeklilerin mevcut durumunun iyileşmesi için 3 sorun ve 3 çözüm önerisi sunacağım. 
Sorun: Emeklilerin seyyanen zamdan mahrum bırakılmaları
 
Çözüm önerim: Hangi kanun kapsamında emekli olduklarına bakılmaksızın tüm emeklilere; 2024 Ocak Ayı katsayılarına göre Ocak ayından itibaren brüt 12 bin 147 TL ilave ödeme (seyyanen zam) ödenmelidir.
 
Sorun: 1. Derecede olup 3600 ek gösterge hakkı elde eden din görevlisi, hemşire, bekçi gibi emsal çalışma koşullarına sahip; görev, yetki ve sorumlulukları itibariyle denk konumda olup 1. dereceye düşmesine rağmen 3600 ek gösterge hakkında mahrum bırakılan memur ve memur emeklilerine 3600 ek gösterge hakkının verilmemesi
 
Çözüm önerim: 1.dereceye düşen tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkı verilmelidir.
 
Sorun: Öğretmenlik Meslek Kanunu gereği Uzman Öğretmen veya Baş Öğretmen Kariyer Basamağında olup uzman öğretmen ve başöğretmen tazminatından yararlanmakta iken emekliye ayrılan öğretmenlerin uzman öğretmen ve başöğretmen tazminatları kesilmektedir. Bu yanlış uygulama nedeniyle eğitime ömrünü vermiş fedakâr öğretmenlerimizi mağdur olmaktadır. 
 
Çözüm önerim:  Uzman öğretmen ve Başöğretmen tazminatları emekli olduktan sonra da ödenmeye devam etmelidir.
 
Google arama motorunda İngilizce emekli anlamına gelen ‘retired’ sözcüğünü aratıp görseller bağlantısına tıkladığımda karşıma, mutlu, dünyayı gezen, eğlenen emeklilere dair görseller çıktı. Türkçe ‘emekli’ kelimesini görsellerde arattığımda ise üzgün, çaresiz bakışlı fotoğraflarla karşılaştım. Temennim, Ulu Önderimiz Atatürk’ün gösterdiği yoldan gidip muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma ülkümüze ulaşmamızdır. Belki o zaman ‘emekli’ sözcüğü ile görsel araması sonucunda mutlu, umutlu emeklilerimize ait fotoğraflarla karşılaşırız. Esen kalın…
 
Serdar GÜNDÜZ
Liyakat-Sen Genel Sekreteri
 


Bu sayfa 367 kez ziyaret edilmiştir.