Menu

Şube Müdürlüğü Kapısını Aralayamadan İlçe Müdürlüğü Koltuğuna Oturan Bürokrat

Milli Eğitim Bakanımız Ziya SELÇUK; göreve geldiği günden bu tarafa eğitim ve eğitim yönetimine ilişkin olarak söylem,  tespitleri, çizdiği vizyon, mütevazi ve alçak gönüllülüğüyle sorun yumağına dönen eğitim yönetiminin sorunlarının çözüm noktasında gönüllere su serperek eğitimin geleceği adına bizlere büyük güven aşılamıştır.

Öğretmen Atamalarında, Görevde Yükselme Yönetmeliği Çerçevesinde Yapılan Şeflik Ve Memurluk Sınavlarında Dikkate Alınan liyakat; İlçe Müdürlüğü, Şube Müdürlüğü ve Yönetici Görevlendirmelerinde Rafa Kaldırılmıştır 

Öğretmen atamalarında ve Görevde Yükselme Sınavına tabi olan şeflik ve memurluk sınavlarında mülakat puanın yazılı puandan daha az olmaması gerektiği gibi kurallar öğretmen adayları ve kariyer yapacak personeller açısından memnuniyetle karşılanmıştır. Maalesef bu hassasiyet yönetici görevlendirme ile Görevde Yükselme Yönetmeliğine tabi olan Şube Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü kadrolarına atanmalarda gösterilememiştir.

İlçe Müdürlüğü, Şube Müdürlüğü kadroları “MEB Personelinin Görevde Yükselme Yönetmeliği, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmeliğe” tabi kadrolar olmasına rağmen halen tercih edilenin tercih edilmeyene göre hangi objektif kriterlere dayandırılarak tercih edildiği belli olmayan, inisiyatiflerle işgal edilmektedir.

Binlerce Eğitim Çalışanı Kariyer Yapabilmek İçin Görevde Yükselme Sınavlarına Gecesini Gündüzüne Katarak Hazırlanırken, Bakanlık Merkez Teşkilatına Yapılan Sınavsız Şube Müdürlüğü Atamaları Hangi Emeğin Ürünüdür?

Bakanlık merkez teşkilatlarında gerek bürokrasideki koltuk değişimleri arifelerinde,  gerekse aralıklı zamanlarda yönetmeliğe aykırı şekilde atamalar yapılmaktadır. Bu atamalar ehliyet ve liyakate dayalı atamalar olmadığı gibi mevzuattan yoksun kul hakkının yenildiği, liyakatin ağızda sakız gibi çiğnenip atıldığı atamalardır. Bu haksızlığa karşı durmak başta, son zamanlarda liyakati ağzından düşürmeyen çalışanları temsil noktasındaki yetkili sendikanın görevi olduğu gibi Allahtan ve kul hakkından korkan herkesin görevidir. MEB eski genel müdürüne atandığı yeni görevde başarılar diliyoruz. Görev değişimine müteakip bakanlık merkez teşkilatında yapılan sınavsız şube müdürlüğü atamalarının kendisiyle bir ilgisi var mıdır? Milli Eğitim Bakanımız bu atamalarla ilgili olarak doğru bilgilendirilmiş midir? Yoksa Türk Eğitim-Sen başkanın dediği gibi Milli Eğitim Bakanlığını çeteler mi yönetiyor sorularını kendimize sormaktan alıkoyamıyoruz.

En kıymetlisinin anahtarını ehliyet sahibi olduğu için gayri Müslüm’e veren bir medeniyetin bakanlığı ne oldu da atanması, kendi atama yönetmeliğine uymayan bir kişiyi Alpu İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atamıştır?

Milli Eğitim Bakanlığı 2013 ve 2017yıllarında olmak üzere iki defaGörevde Yükselme Yönetmeliği ÇerçevesindeŞube Müdürlüğü Sınavı yapmış,her iki sınavda da soruların hatalı olması nedeniyle adaylar tarafından bakanlık  mahkemeye verilmiştir. 2017 yılında yapılan en son ki sınavda mahkeme kararıyla iptal edilen sorular düşüldükten sonra sınava giren tüm adayların puanları yeniden güncellenerek atanma süreçleri yeniden başlatılmıştır. 2013 Yılında yapılan sınav sorularının hatalı olduğuna ilişkin bir aday tarafından idare mahkemesine dava açmış ancak davayı açan kişi vefat ettiği için dava düşmüştür. Yine Urfa da aynı sınava giren bir aday tarafından Ankara 7. İdare mahkemesine dava açılmış bunun üzerine 27.11.2019 tarih ve E.2015/3014, 2019/2668 sayılı karar ile idare mahkemesi 7 soruyu hatalı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. Bakanlık, 7. İdare mahkemesinin bu kararınaitiraz ederek kararı temyize götürmüştür. Buraya kadar her şey normalken tartışmalar tam bu noktadan çıkmıştır. Söz konusu davayı açan Şanlıurfa Haliliye Bakımlı İlkokulu Müdürü Abdulgani DEMİR  olduğu ve temyiz aşamasındaki davadan feragat etmesi karşılığında İlçe Müdürlüğü teklifi getirildiğini hatta hangi İlçeye kadar atanacağına ilişkin bilgiler paylaşılmıştır. Liyakat-Sen olarak konuya ilişkin bilgilendirme yazımız hem sayın bakınanımıza hem de personel genel müdürlüğüne gönderilmiştir. Ancak; bugüne kadar herhangi bir dönüt olmamıştır. Danıştay’ın temyiz aşamasındaki bu davaya ilişkin vereceği karar binlerce kişiye emsal teşkil edeceği için merak ve endişe ile beklenmektedir. Abdulgani DEMİR, Eskişehir /Alpu İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandığını Urfa’daki okul müdürlerinden oluşan whatsup gurubunda paylaşmıştır. Değişik kaynaklardan da edindiğim bilgiler doğrultusunda  Abdulgani DEMİR’in, MEB Personel Genel Müdürlüğü tarafından 10/06/2020 tarih ve 18945 sayılı atanma kararnamesi ile Eskişehir /Alpu İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak atandığı teyit edilmiştir. MEB’in kendi çıkardığı yönetmelikte İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne Atanabilmek için; “öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak kaydıyla, yazılı veya yazılı ve sözlü sınavını kazanarak şube müdürü kadrolarına atananlardan en az iki yıl şube müdürü olarak görev yapmış olanlar arasından atama yapılır.” Denilmektedir. Şimdi bu atamayı yapan iradeye sormak istiyorum!Abdülgani DEMİR’in İlçe Müdürü olarak atanması yürürlükteki mevzuata göre mümkün değilken hangi mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır? İlçe Müdürü olarak atanmasında Temyizdeki dava ile bir ilişkivar mıdır ?Şube Müdürlüğükapısını aralayamayan Abdulgani DEMİR, hangi kriterikarşılamıştabir üst görev olan İlçe Müdürükoltuğunaoturmayı başarabilmiştir?benim bir sendika başkanı olarak aynı zaman da bir kamu görevlisi olarak devlet terbiyem “yürürlükteki yazılı kurallar yanlış dahi olsa yenisi yazılıncaya kadar doğru kabul edilmesi gerektiği yönünde dir” Demokratik rejimler bir saçayağı misali "yasama", "yürütme" ve "yargı" sayesinde ayakta durur. 

Yöneticiler yasaları istediği şekilde yorumlar, işine geldiği şekilde değiştirir hatta çıkarları doğrultusunda yok sayarsa toplumda hukuka güven sarsılır ve herkes kendi hukukunu uygulamaya başlar. Kaldı ki mevzuatlar hükümet politikalarına uygun olarak düzenlenir, üst düzey bürokrasi de  hükümet tarafından politikaların takibi için istisnai olarak atanıyorsa, kendi çıkardığı mevzuatı uygulanmayan bürokrat kendisini oraya getiren insiyatife ve iradeye en büyük hainliği yapmış sayılır. Liyakat-Sen olarak sayın bakanımız ZiyaSELÇUK'uMilli Eğitim camiası için bir şans olarak görmekle birlikte, Özel kalem müdürü sayın Ömer İNAN'in Personel Genel Müdürü olarak atanmasını muktedir olma yönünde önündeki büyük bir engelinde  kalkması olarak yorumluyor yeni Personel Genel Müdürüne de başarılar diliyoruz.

               Emir KAZAK

   Liyakat-Sen Genel Başkanı



Bu sayfa 2992 kez ziyaret edilmiştir.