Uluslararası Çalışma Örgütü ILO´nun önünden Türkiye´ye ve Dünyaya sesleniyoruz.
Örgütlenme özgürlüğü katledilirken, onuruyla oynanan işçi sınıfını saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Bugün buradan, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun önünden Türkiye’ye ve Dünyaya sesleniyoruz.
Ülkemizde kamu sendikacılığı 1965 yılında 624 sayılı kanun ile hayata geçmiştir. Geçen 59 yıl boyunca özgür ve demokratik bir sendikacılık ne yazık ki tesis edilemedi. Ama son üç yılda yaşanan antidemokratik müdahaleler ve özgür sendikalaşmaya yapılan darbeler ile adeta kamu sendikacılığı tasfiye edilmeye çalışılmaktadır.
2022’de sendikalara getirilen %1 baraj uygulamasına yönelik madde Danıştay tarafından iptal edilmiş; 2023’te getirilen %2 barajı da Anayasa Mahkemesi tarafından, anayasamıza ve uluslararası hukuka aykırı bulunmuştur.
İşte bugün 2024 yılında, hukuka, adeta adaba uymayan bu uygulama tekrar meclisten geçirilmeye, kanunlaştırılmaya çalışılmaktadır. Peki nedir bu %1 barajı? Hizmet kolundaki sendikalı memurların %1’lik kesimi ve üzerinde örgütlenen sendikaların üyelerine ayda 641 lira; %1 ve altında örgütlenen sendika üyelerine ise ayda 226 lira toplu sözleşme ikramiyesi adı altında rüşvet verilmesidir.
Bu kirli düzenlemede ne var?
Yeni kurulan ve %1’in altında kalan sendikaların üyelerini cezalandırma var!
Sendikalaşması yasak olan askeri, polisi, yargı mensuplarını cezalandırma var!
Sendika üyesi olmak istemeyen memuru cezalandırma var!
Burada topyekûn yandaşa, sarı sendikalara rüşvet var, rant var, emekçiyi masada satma var!
Üçlü yapı prensibi temelinde sosyal diyalog diyen ILO Türkiye, bu süreç içerisinde istikrarlı bir şekilde tek beyan vermemiş, işçi-işveren-hükumet üçlüsünden işçi sınıfını satmıştır. Ülkemizde ofisi bulunan ILO bu kadar darbe girişiminde sessiz kalıyorsa, bu suça ortaktır!
Şimdi bu ofisin önünden soruyoruz:
ILO, patronların, işverenlerin, güç erklerinin, para sahiplerinin ILO’su mudur?
ILO, sermayenin, koltukların, sarı sendikaların ILO’su mudur?
İşçilere, kamu emekçilerine darbe yapılırken işçilerin toprağı, işçilerin evi böyle sessiz kalır mı?
ILO’ya sesleniyoruz; kapılarını işçilere ve memurlara samimiyetle aç ve görüşlerini beyan et. Patronlara, işverenlere, sermayeye karşı işçi sınıfına yapılan darbeye sessiz kalma!
Kamu Sendikaları Platformu
Bu sayfa 502 kez ziyaret edilmiştir.