KADIN

Kadın; erişkin dişi, insan diyor sözlük fakat gerçek manada kadın; toplumun temel direği, fedakarlığın, bereketin, güzelliğin sembolüdür. Toprak anayla eşdeğer hatta toprağa adını veren anadır.

 

Bu erişkin dişi insan, doğuştan sahip olması gereken doğal haklarına, insanlık gereği insan haklarına sahip midir? Sahipse nedir bu hak mücadelesi?

Üzülerek görüyoruz ki kadınlar, yaşamın kritik alanlarında ciddi eşitsizlikler ile karşılaşmaktadır. Bu eşitsizlik; devlet politikalarından, toplumsal ahlak yargılarından, ayrımcılıktan, var olan kuralların ise uygulama noktasında hayata geçirilememesinden kaynaklanmaktadır. Oysaki kadınları dezavantajlı duruma sokan bu etkenler ortadan kaldırıldığı taktirde, karar alma süreçlerine etkin katılımlarının sağlanması; siyasi, ekonomik ve sosyal hayat mecralarında aktif rol almaları, ülke kalkınmasına doğrudan etki edecek ve hakkın teslimi olacaktır.

 

Hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı demokratik bir toplum düzeninin tesis edilmesi, öncelikle kadınların doğuştan doğal haklarını teslim etmekle mümkün olacaktır. Kanun yapıcı ve uygulayıcı kadın sayısının artması çözüm odaklı bir aksiyon olacaktır ki bu siyasi arenada kadın sayısının artmasıyla mümkündür. Evet, elimizin hamuruyla...

 

              Eylül GÜNEŞ

Liyakat-Sen Genel Başkan Yardımcısı